Okumak tinsel bir yolculuktur

By | April 17, 2023

Ramazan ayında iyi mi bir okuma ritüelleri bulunduğunu yazar ve şairlere sorduk. Ayşe Sevim, Âlim Kahraman, Bilal Kemikli, Ali Haydar Haksal, Cahit Koytak ve Şakir Kurtulmuş, Ramazan ikliminde dini ve sonsuz okuma listelerini Yeni Şafak Kitap okurlarıyla paylaştı.

“Bir ev iyi mi yılda bir kere temizlenir, örümcek ağlarından kurtarılır, kiremitler aktarılır, sıvanır, yıkanır, onarılır ve badana edilir şu demek oluyor ki yeni yapılmış hale getirilirse, bir ruh da, yılda bir kere bu şekilde bir genel temizlik ve gözden geçirme ister.” Orucun insan ile ilişkisini Sezai Karakoç Samanyolu Ziyafeti kitabında bu şekilde anlatır. Tuttuğumuz oruç hem maddi hem de tinsel dünyamızda bizlere yeni kapılar açar. İftar ve sahur sofralarında yediğimiz yemekler bedenimize şifa olurken Ramazan ayı süresince yaptığımız okumalar da ruhumuza şifa olur. Her Müslümanın rehberi olan Kur’an-ı Kerim ise her insanın bilmiş olduğu benzer biçimde bu kutsal ayda nazil olmuştur. Bu yüzden de tinsel yolculuğumuzda bizlere birlikte rol alan en kıymetli kitap Kur’an-ı Kerim’dir. Kucak kucak Kur’an’ı Kerim’in okunduğu cami ve evlerde mukabele geleneğinin devam etmiş olduğu günümüzde ikimiz de yazar ve şairlere bu kutsal ayda iyi mi bir okuma ritüelleri bulunduğunu sorduk. Ayşe Sevim, Âlim Kahraman, Bilal Kemikli, Ali Haydar Haksal, Cahit Koytak ve Şakir Kurtulmuş Ramazan ayı içindeki okuma alışkanlıklarını ve kitap listelerini paylaştı. Buyurun.

Kur’an-ı Kerim’in sözleri içimize siniyor

Âlim Kahraman

Ramazan ayında yaşamımız her bakımdan yeni bir düzene kavuşuyor. Bu ayla birlikte gelen manevî bir atmosfer bizi kaplıyor, ruhumuza işliyor. Davranışlarımız, algımız değişiyor. Acıma damarlarımız canlanıyor. Bu şekilde bir zamanda okumalarımız da kendiliğinden yada bazı düzenlemelerle yeni bir işleyişe kavuşuyor. Ramazan Kur’an ayıdır. Kur’an’la daha çok içli dışlı oluyoruz. Okuyup, dinliyoruz. Onun sözleri siniyor içimize. Öteki okumalarımız da oradan almış olduğu güçle açılımlar kazanıyor; yeni bir iklim çiçekleniyor içimizde ve dışımızda. Bu yıl hemen hemen elime alamadım fakat Mevlana’nın Fihimafih’i benim Ramazan kitaplarımdan biridir. Geçen gün Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’ne uğramıştım arkadaşları ziyaret için. Erguvan Yayınevi’nin çıkardığı bir Esmâ-i Hüsna kitabını armağan ettiler. Ondan bölümler okuyorum ara ara. Kitabın aslı, anlayabildiğim kadarıyla şu: “Tanrı Âdem’e her şeyin adını öğretti” ayetindeki “isim”lerin deposu, aslı “Esmâ-i Hüsnâ olsa gerek.” Cahit Zarifoğlu’nun İns kitabında da “İns” hikayesi bu doğrultuda kurgulanmıştır. İns, “imge”yle düşünmeden “kelime”ye ulaşır bu hikayede ve ilk “bulup” söylediği kelimeler de Yaratıcı’nın “yüz” adı olur. Abdullah Öztemiz Hacıtahiroğlu’nun Türk Edebiyatında Dinî ve Ahlakî Şiirler Antolojisi, Fevziye Abdullah Tansel’in günlükleri (Ay Dolanır Günler Geçer), Sezai Karakoç’un oruç yazıları (Samanyolunda Ziyafet), Ahmet Rasim’in Ramazan Karşılaması ve Ramazan Sohbetleri, Cenap Şahabettin’in İstanbul’da Bir Ramazan birer vesileyle elime aldığım, bazısının tamamını, bazısından ise bölümler okuduğum kitaplar oldu bu ay.

Ramazan’ı elektronik aletlerden uzak değerlendirelim

Ayşe Sevim

Ramazan’da okuma programım aslen oldukca geniş değil fakat okuma ortamımla ilgili yapmayı geç akıl ettiğim bir şeyi söyleyebilirim. Okuma alanımızı Ramazan’da acilen düzenlememiz icap ettiğini düşünüyorum. Telefon, tablet, televizyondan uzak bir okuma alanı oluşturmak oldukca mühim. Şu sebeple Ramazan içinde ne olduğu itibarıyla bolca vakitler sunan bir ay değil bizlere. Genişlik var zannedebiliriz fakat sahurdu, mukabeleydi, teravihti oldukca vazife var, otuz günü elektronik aletlerle daraltmamamız lazım. Bu ortamı hazırladıktan sonrasında Kur’an-ı Kerim okurken meallerine bakmak ve tefsirlere bakmak lazım. Ramazan’da “Kur’an bizlere ne diyor?” diye sorarsak daha derinden daha bizlere hususi bir ses duyabiliriz. Ben bu Ramazan birazcık Tâhirü’l-Mevlevî’nin Mesnevi Şerhi’yle meşgul oldum. Gene Esma-ül Hüsnalarla ilgili çalışmalara göz gezdirdim. Kitaplardan ziyade yazılan yazılardan tezlerden istifade ettim. Ramazan ile ilgili olmasa da bu ay Didem Madak ve Birhan Keskin şiirlerini okudum. Fatih Çıtlak’ın Senin Ramazan’ın oldukca güzel bir yaratı, esin veriyor.

Okuma disiplinim bütünlük içinde

Ali Haydar Haksal

Okuma düzenimin sürekliliği hem hususi hem de genel bir bakış ihtiva eder. Senelerdir devamlı olarak okuma disiplinim ve çeşitliliğim süre gelmekte ve gitmektedir. Ramazanın tinsel hazzı ve duygusu elbet ki kendisini ister istemez belli eder. Sadece benim bu aya hususi bir okumadan oldukca tinsel beslenmemi elde eden okuma disiplinim bir bütünlük içindedir. Ramazan öncesinde başladığım, yeni ve emsalsiz baskısı meydana getirilen Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili’ni tekrardan ve baştan sindirerek okuyorum. Bu aya özgü, her gün Sahihi Buhari’den bir kısmı içselleştirerek tekrardan okuyorum. Muhyiddin İbn Arabi’nin Şerhini yapmış olduğu Şerhu Hal’i Naleyn, Fernarnd Braudel’in 3 ciltlik Akdeniz, Ebubekir Eroğlu’nun Çalkantı ve Dalga, Münire Kevser Baş Sezai Karakoç ve Diriliş Yazıları, Hüseyin Akkaya Hoca’nın hazırladığı Şemseddin Sivasî’nin Süleymaniyye, Alim Yıldız Hoca’nın Ahmet Sûzî’nin Yaşamı ve Şiirleri. Bunlar elimin altındakiler ve doğal oldukca başka okumalarımı da eklemem gerekir.

Hem yürüyorum hem de kitap okuyorum

Cahit Koytak

Ramazan günleri de dahil her mevsim, günde bir saat sokaklarda yürüyorum. Yürürken de kitap okuyorum. Kimi zaman okurken aynı anda ıslıkla doğaçlamalar yapıyorum. Kimi zaman de eğer aklıma yazmaya kıymet bir şeyler doğarsa, omzuma asılı çantamdan defterimi çıkarıp, onları defterime yazıyorum. Bu yaptıklarımla bilhassa de yürürken kitap okumakla, sokaktaki insanlara, giderek daha oldukca insanoğlunun hayatından çıkan oldukca kıymetli, nitelikli ve kesinlikle yararlı bir eylemin, kitap okumanın, istenirse yürürken bile yapılabileceğini göstererek, onları kitap okumaya teşvik edebileceğimi umut ediyorum. Kendileriyle kitap okuma mevzusunda konuşma fırsatı bulduğum insanlara: Okuduğumuz her kitapla, o kitabı yazan insanoğlunun ömrü süresince yaşamış olduğu deneyimleri, kazanımları, renkleri, sesleri, düşünceleri ve daha nice zenginlikleri, şu demek oluyor ki onlar yöntemiyle yepyeni ve dolu dolu bir yaşamı zahmetsizce kendimize katma şansını ele geçirdiğimizi anlatmaya çalışıyorum. Şu son günlerde hem sokakta hem de evde sabah saatleri ve yatmadan derhal önceki 1-2 saat okuduğum ve okumakta olduğum kitaplar ise şöyleki: Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yazdığı tüm hikâyeleri bir araya toplayan, Dergah Yayınları’nın “Hikayeler” isminde kitabı. Hermann Hesse’in şiirlerinin İngilizce çevirilerini ihtiva eden kitap, Neal Robinson’un, Kuramer Yayınları’ından çıkan “Kur’an-ı Keşfetmek” başlıklı kitabı ve Italo Svevo’nun “Yaşlılık” isminde romanı.

Ramazan’da hem okuyorum hem yazıyorum

Bilal Kemikli

Bilal Kemikli

Ramazan ayı, mâh-ı gufrân, bağışlanma ayıdır. Bu sebeple Ramazan ayına mahsus elbet temel bir kısım ritüellerinin olmasının yanında kitap okuyan, kitapla meşgul olan insanların a Ramazan bağlamı içinde yeni bir okuma düzene ulaşması beklenir. Bu yeni düzene bağlı olarak masasını tekrardan dizayn etmesi kaçınılmazdır. Bilirsiniz, Ramazan’la ilgili Ramazan Güzellemeleri” adlı altında daha ilkin piyasaya çıkan bir kitabım var. Her Ramazan’da yalnız okumam, yazarım da. Bu kitapta 2013 ve 2014 Ramazanı’nın her gününün gönül dünyama yansımasını yazmıştım. Bu senede okuduğum ayeti kerimelerden tefekkür ettiğim bazı notları “Ramazan Güncesi” adı altında defterime kaydediyorum. Kendim için

yazmaya çalışıyorum. Bu yıl kesinlikle okumaya çaba ettiğim en temel eserlerin başlangıcında Kur’an ayı olması hasebiyle Kur’an-ı Kerim var. Bu dönem Ramazan’da rahmetli Cemal

Sofuoğlu hocamızın Abdülkadir Şener ve Mustafa Yıldırım hocalarla beraber hazırladıkları “Yüce Kur’an ve Tefsirli Meali” isminde mealini takip ediyorum. Bu meal, bu Ramazan her gün kesinlikle okuduğum bir meal oldu.

Sahur vaktine kadar okuyarak geçiriyorum

Şakir Kurtulmuş

Şakir Kurtulmuş

Ramazan ayına Sezai Karakoç’un “Samanyolunda Ziyafet” isminde kitabını okuyarak giriyorum. Ramazan ayının dolu dolu yaşanması mevzusunda kendimizi yapmaya çağırıyor, tinsel ikliminde buluşmaya çağrı ediyor bir bakıma. Ramazan ayı oruç ayı olmasıyla birlikte Kur’an ayıdır da. Bir dostumuzun okumuş olduğu mukabeleyi her gün dinlemeye çaba ediyorum.

Ramazan geceleri benim için oldukca yoğun geçirebildiğim nadir zamanlardan. Sahur vaktine kadar beklediğim zamanı okuyarak geçirmeye çaba ediyorum. Hatıralar, günlükler tercihlerim içinde. 6 Şubat’ta meydana gelen depremin arkasından edebiyat dergilerinin bir çok hususi sayı yayınladı. Seyahat esnasında onları okumayı sürdürüyorum. Okuduğum

şiir kitaplarına ulaşınca ilk kitap Ayşe Altıntaş’ın “Yokluğun Eskimeden” başlıklı kitabı. Bir ilk kitap olarak başarı göstermiş bir çıkış yakalamış. Gene şiir kitapları içinde ilgiyle okuduğum

sevgili İhsan Deniz’in son üç kitabı. “Çehresi Ufkum”, “Sırr-ı Alınyazısı” ve “Kuşların Adasına” başlıklı sayfa sayıları azca fakat bir süper ötesi ve emsalsiz şiirler.