Spor Toto Süper Lig’in 23’üncü haftasında ertelenen maçta Fenerbahçe, Konyaspor’u konuk etti. Sarı-lacivertlilerde Enner Valencia’nın yıldızlaştığı maçta 3 puan ev sahibinin oldu. Fenerbahçe – Konyaspor mücadelesini spor yazarları değerlendirdi. Şansal Büyüka, Fenerbahçeli oyuncular hakkında övgü dolu ifadeler kullandı.
Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig‘in 23’üncü haftasında ertelenen maçta Konyaspor ile karşı karşıya geldi. Müsabakanın galibi sarı-lacivertliler oldu. Fenerbahçe’de Ekvadorlu golcü Enner Valencia maça damga vurdu.
Fenerbahçeli tecrübeli futbolcunun performansı spor yazarlarının takdirini topladı. Konyaspor’un futbol düzeni ise Şansal Büyüka‘dan eleştiri topladı.
İşte Fenerbahçe – Konyaspor müsabakası sonrası meydana getirilen değerlendirmeler…
BİR NEFES FUTBOL / ERCAN GÜVEN
Egoist yada umursamaz sanmasın kimse!.. Uçaklardaki “oksijen maskeleri düştüğünde, ilkin kendinize sonrasında çocuğunuza takının” uyarısı kadar kıymetlidir büyük yıkım ve feci kırımdan üç hafta sonrasında Süper Lig’in erteleme maçlarıyla başlaması…“Boş verin evladınızı” demez o uyarı… Sorun çıktığında çocukla bilgili ebeveynlerin ilgilenebileceği mantığından yola çıkar.
Tıpkısının aynısı… Tekrardan süregelen maçlar da birazcık kafayı toparlayıp depremzedeler ile dayanışmaya daha iyi odaklanabilmek ve birlikteliğimizi somutlaştırmak için 90’ar dakikalık teneffüsler olacaktır bundan sonrasında. Bir nefes oksijen olacaktır. Hem bizim… Hem de ilk günden itibaren bölgeye yardım çağrılarına/ organizasyonlara girişip tesislerini/ statlarını/gönüllerini enkazda kalan, enkazdan çıkan ve varı yoğu enkazda gömülü, yalnız canı kalmış depremzede yurttaşlarımıza açan kulüpler için oldukca kısa bir mola…
Tır doldurmaya minik bir ara fakat akıllar orada. Eğlence değil. Bundan dolayı hiçbir şey eskisi benzer biçimde değil. Normale oldukca var! Aslolan işi birbirine söz yetiştirmek sanılan başkanlar tribünde omuz omuzaydı ve Beşiktaş-Antalyaspor maçında buluşmak suretiyle sözleştiler Kadıköy’de… Takımlar çıkarken yaşanmış olan sessizlik, saygı duruşunun tüyler ürpertici şekliydi. Taraftarın sahaya attığı “yabancı madde” ise dondurucu zelzele bölgesindekileri birazcık olsun ısıtacak gönül düğümleriydi. Saraçoğlu kapılarında bu kez bozuk paralar değil oyuncaklar teslim edildi. Şimdi sıra bizde… Ortada bir futbol mücadelesi var ise, aklımızdan çıkmayan felaketi kısa bir süre kenara alıp, iyisiyle kötüsüyle oyunu yorumlamak düşüyor üzerimize. Bu sürem ilk kez 11 şahıs oynadı Fenerbahçe!.. Bundan dolayı 12. Adamı Jesus cezalı ve tribündeydi. Konyaspor ise ertelemeden sonrasında geçirme etmiş olduğu futbolcularını tribünde oturtmak mecburiyetinde bırakıldı. Hatta ilk sarıyı itirazdan gören takımın en büyük ümidi Diouf atılıp Michalak sakatlanınca Stanojevic sahaya genç takımdan Mehmet’i sürmek mecburiyetinde bırakıldı.
Aslına bakarsak maç 11. dakikada Valencia’nın gole çevirilmiş olduğu penaltı ve on dakika sonrasında Konyaspor’un on şahıs kalmasından sonrasında bitmişti. Sadece üç haftalık ara, takıma değil de Fenerbahçe topuna fren yaptırmıştı sanki. Lincoln’u savunmadan öne çıkarıp uzun süre onun tekniğine mahkum oynayan Fenerbahçe iştahlıydı, kendinden emindi fakat uzun süre baskısını sonuçlandıramadı. Hatta kaleyi bile bulamadı doğru dürüst. Topun arkasına iyi geçen Konyaspor’a karşı sadece ilk yarının uzatmasında ikinci farka ulaşabildi.Doğal olarak ikinci golün de sahibi Valencia… Koştuğu yönün tersine adeta bir akrobat benzer biçimde attı ikinci golü. Hem zor hem de müthiş bir halde. Başka bir düzeye çıkıyor Valencia’nın golcülüğü açıkçası. İkinci yarı rakip noksan ve Fenerbahçe 2-0 önde başladı fakat bazı futbolcuları rutinin ötesine geçemiyordu. İrfan Can olabilirdi lakin Ferdi tuhaftı doğrusu. Kim bilir; kim bilir ortamın ruhsal ağırlığı vardı üstlerinde. Jesus’un yardımcısı Deus, İrfan ve Arao’yu Emre Crespo ikiliyse değiştirerek hem ekibi hızlandırmak hem de rakip savunmayı açmak istedi ve Lincoln’ün golü gecikmedi.Fenerbahçe kulübesinin son şovu ise Arda ile yeni geçirme Oosterwolde’yi tribünlere armağan edip Zajc ve King’i kenara almaktı. Maç esnasında 18 yaşına basan Arda’nın futbola güzel duyu katan klası belli. Oosterwalde ise tam Jesus’un istediği benzer biçimde. Bazen rakip ceza alanına direk tesiri olan sağlam bir müdafa beki. Onarılan Fenerbahçe ile yorulan noksan Konyaspor’un naturel bir sonucuydu duran toptan Szalai’nin kafayla attığı dördüncü gol. Konyaspor galibiyeti Fenerbahçe’ye ne getirdi derseniz; dokuz farkı kapatmak kolay değil, mühim olan o denli farkı yaptırmamaktı. Maç bitti, döndük aslolan derdimize…
Her şeyden ilkin afetler coğrafyası Türkiye ile aynı hüzün aynı travma sürecini paylaşan kulüplerimize, yüreklerine taş basıp sahaya çıktıkları için teşekkür etmemiz gerekir.
BURUK SEVİNÇ / ŞANSAL BÜYÜKA
Türkiye benzer biçimde, maçın da hazzı kaçıktı. Netice ne kadar değişik olursa olsun, büyük felaketin dağılamayan, azalamayan kabusu, tribünlerden sahanın içine kadar çökmüştü. Valencia’nın muhteşem ikinci golü bile tribünleri o kadar da ayağa kaldıramadı, coşturamadı. Ruh halimizi; futbolu özlememize karşın bir türlü ayağa kaldıramadık. Tribünlerdeki izleyici sadece maçın son bölümlerinde maça dönebildi.
Maçta en fazla ilgimi çeken, yargıcı Halil Ümit Meler oldu. Süper Lig’de bugüne dek bu kadar acele, bu kadar rahat çıkan kartları ilk kez gördüm. Meler ilk 20 dakikada 4 kez sarı kartını, bir kez de kırmızı kartını kullandı. Açıkçası, şimdiye kadar rastlanmayan “sıradışı” bir uygulamaydı bu… Fenerbahçe rahat başladı, rahat ve tek kale oynadı. İlk yarı 2-0 bitmesine karşın, biri penaltıdan bu iki golün haricinde “yarım” pozisyon bile üretemedi. Bu yarıda futbol adına tek güzellik, Valencia’nın “fantastik” ikinci golüydü. Fenerbahçe’nin tek kale ve rahat oyunu , ikinci yarıda kendini oldukca daha çok hissettirdi. O şekilde ki, Fenerbahçe, Samandıra’da antrenman maçı yapsa sadece bu kadar rahat oynardı.
En ilginci; Fenerbahçe’nin girip, yaratıp kaçırılmış olduğu bir pozisyon olmadı. Birincisi penaltı, üçüncüsü birazcık talih; Fenerbahçe dört pozisyona girdi, dört gol attı.Fenerbahçe’nin kötüsü yoktu…Takımın en iyisi, iki gol, bir asitle oynayan Valencia idi. Sonrasında da takımın topu en iyi kullanan adamlarından kabul edilen Zajc… Fenerbahçe’de Henrique Lincoln’un sol kenara oranla, orta alanda oldukca daha etkili ve yararlı bulunduğunu söylemeliyiz.
Konyaspor ekibi bitik… İlhan Palut’a pusu kurup gönderen futbolu oldukca bilmiş(!) üç Konyalı yönetici, şimdi ne düşünüyordur acaba? Konya’da son 5 maç, 5 yenilgi… İlhan Palut’un ruhu, Konyaspor takımını oldukca fena silkeliyor. Ayrıca kötülerin içinde kaynayıp gitmesin. Konya takımında sonradan oyuna giren Mehmet Ali, son aşama iyi sinyaller verdi.Fenerbahçe’nin 4-0’a karşın yengi luğu bile buruktu. Maç sonrası açtıkları, “Türkiye bizim canımız, yaralarımızı beraber saracağız” pankartı maçı değil, maçtan daha oldukca ülkemizdeki dayanışma enerjisini ve paylaşma kültürünü anlatıyordu.
