26 yıl ilkin işlenen korkulu katliam, hapishanedeki fısıltı ile çözüldü!

By | May 10, 2023

26 yıl önce işlenen korkunç cinayet, hapishanedeki fısıltı ile çözüldü

Bundan tam 26 yıl ilkin ABD’nin New York kentinde bir gece yarısı kulakları tırmalayan bir feryat duyuldu.

Bronx’taki Davidson Caddesi’nde bulunan apartmanın üst kartlarında, iki odalı bir dairede yaşayan Jasmine Porter, dört yaşındaki oğlu Jeremy ile yaşam mücadelesi veriyordu. Komşuların suç duyurusu sonucunda 24 saat sonrasında vaka yerine gelen polis, oğlunun gözleri önünde öldürülen Jasmine Porter’ın cesediyle karşı karşıya geldi.

5 Şubat 1996 tarihinde vaka yerinde çekilen fotoğraflarda, katliam sonrasında daire ayrıntıyla temizlenmiş olsa da boğuşma izleri seçilebiliyordu. Katledilen kadının yüzündeki ağır yaralar ve boynundaki koyu ve belirgin morluklar Porter’ın kuvvetli biri tarafınca yoğun bir sertlik sonucu öldürüldüğünü ortaya koydu.

Olayın tek görgü tanığı olan dört yaşındaki Jeremy, polisin sordurulmuş olduğu soruları belli belirsiz yanıtladı. Minik çocuk, polise annesinin üstünde bir insanın bulunduğunu söylemiş oldu. Meydana getirilen incelemeler sonucunda ise kadının tecavüze uğramış olduğu ve arkasından öldürülmüş olduğu rapor edildi.

Rapordaki en yürek burkan detay ise dört yaşındaki Jeremy’nin 24 saat süresince annesinin başlangıcında beklemesiydi. Vaka yerindebulunan buz kapları ile annesini uyandırmaya çalışan Jeremy’nin büyük bir savaşım verdiği anlaşılıyordu. 

26 yıl önce işlenen korkunç cinayet, hapishanedeki fısıltı ile çözüldü

Jasmine Porter; Çizim: Harun Elibol

YÜZÜ ÖYLESİNE ZARAR GÖRDÜ Kİ AÇIK TABUT MERASİMİ YAPILAMADI

Hayatta birden tek başlangıcında kalan Jeremy’nin imdadına dayısı yetişti. Porter’ın adam kardeşi, 36 yaşındaki kardeşinin kimliğini teşhis etti.

Jasmine Porter, “yırtıcı bir dünyada” hayata tutunmaya çalışan ve oğlunu büyüten bekar bir hanımdı.Yaşamını şarkı söyleyerek kazanan Porter’ın çevresinde büyük bir fanatik kitlesi olması da oldukça alışılmış bir durumdu.

Porter ailesinin acısı o denli büyüktü ki, yüzü tanınmayacak haldeki Jasmine Porter’ın cenazesinde açık tabut merasimi yapılamadı.

Olayın arkasından dedektifler mahalleyi araştırdı; ailesini, dostlarını ve apartmandaki insanları teker teker sorguladı. Hatta bir dedektif katili ortaya çıkartmak için emekliliğini dahi ertelese de, katil bir türlü bulunamıyordu.

Fakat, 26 yıl sonrasında tekrardan oluşturulan dava dosyasında bir dedektif tek bir ipucunu takip ederek, senelerdir çözülmeyi bekleyen cinayetin failini kelepçeleyerek hakkaniyet karşısına çıkartmayı başardı. Bugün 30 yaşına basan Jeremy Porter ise kendisinden kopartılan annesinin katilinin yakalanması için canla başla çalıştı. İşte senelerce çözülememiş bir cinayetin anatomisi…

SONUÇSUZ KALAN TUTUKLAMALAR

Porter davası, ABD kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Tüm çabalara ve kanıt yetersizliklerine karşın Mayıs 1996’da minik bir ipucunu takip eden yetkililer bir vaka günü orda bulunduğunu tespit ettikleri bir adamı tutukladı.

Sadece duruşma günü sanığı teşhis eden görgü şahidinin, yakalanan insanla ilgili yanıldığını itiraf etmesi sonucu adam beraat etti. Eldeki tek tanığın güvenilmez ifadesi ve kanıt yetersizliği sebebiyle davada ilerleyemeyen dedektifler dosyayı rafa kaldırdı.

Ta ki, 2020 senesinde kadar…

Faili bilinmeyen davaları çözmesiyle ün kazanan dedektif Robert Klein‘in telefonu o gün uzun uzun çaldı. Hattın öteki ucundaki şahıs Bronx savcısıydı. Tam 26 yıl ilkin işlenen bir cinayetle ilgili elinde mühim bir kanıt bulunduğunu ve Klein’ın acilen yanına gelmesini istedi. 

KÜÇÜK BİR FISILTI PORTER CİNAYETİNİN YENİDEN İNCELENMESİNE YOL AÇTI

Hapishanede Jasmine Porter adlı bir kurban hakkında ve cinayetin ayrıntılarıyla ilgili gevezelik yapıldığını duyan Bronx savcısı, dosyanın raftan indirilmesi gerektiğine karar verdi. Acilen Klein’i çağıran savcı, Jasmine Porter adını araştırdıklarını ve dosyayı sadece Klein’in çözeceğini anlamış oldu.

ABD’de çoğunlukla karşı karşıya gelinen “soğuk davalar”, olağan bir adli durum olarak görülüyor. O şekilde ki, FBI tarafınca yürürlüğe konulmuş olan “Murder Accountability” projesi tarafınca hayata geçirilen veri çözümleme programına nazaran, ABD’de son 60 yılda minimum 340 bin faili bilinmeyen katliam işlendi.

İpuçlarının tespit edilemediği böylesi davalar, onlarca senedir gizemini korumayı sürdürüyor. Son yıllarda, DNA ve detaylı bir profil oluşturma teknolojisi yardımıyla davalarda mühim sonuçlar alınıyor.

Fakat seneler ilkin işlenen ve lüzumlu ipuçlarına ulaşılamayan böylesi davalar, aylar ve hatta seneler devam eden emek verme ve “eski usul” dedektiflik becerisi istiyor. Elbet bir tutam talih ve akıllı bir dedektifin varlığı da eğer olmazsa olmazlar içinde…

26 yıl önce işlenen korkunç cinayet, hapishanedeki fısıltı ile çözüldü

Faili bilinmeyen davaları çözmesiyle ün kazanan Dedektif Robert Klein.

‘SENARYOLAR YARATIYORUM BÖYLELİKLE NELERİN YAPILMADIĞI ORTAYA ÇIKIYOR’

Dedektif Robert Klein, bu profile uyan ve faili bilinmeyen cinayetleri çözüme ulaştıran meşhur bir isim.

Bronx Polis Departmanı Katliam Masası dedektifleri içinde hatırı sayılır bir üne haiz olan Klein, başarıları sebebiyle kovuşturmak istediği davaları kendi seçme ayrıcalığına da haiz. Polis departmanı içinde asla hiç kimseye hesap vermeyen Klein, bağımsız bir araştırma süreci yardımıyla başarıya ulaşmış sonuçlar yakalamış.

Dedektif Klein, soğuk davalarda öncelikle kolay sorular sorarak işe adım atmak icap ettiğini söylüyor ve devam ediyor:

“İşe başlamadan ilkin ilk iş eldeki delilleri detaylı bir halde inceliyorum. Ondan sonra vaka yerindeki fotoğrafları gözden geçirerek delillerin konumuna bakıyor, aklımda senaryolar yaratıyorum. Böylelikle, o dönemde nelerin yapılmadığını ortaya çıkartmış oluyorum.”

Böylesi davalar için biçilmiş bir kumaş olarak görülen Klein, Porter vakasını almayı kabul ettikten derhal sonrasında işe eski dosyaları tozlu raflardan indirerek başlamış.

Ocak 2021’de savcının talimatından derhal sonrasında davaya bakmaya başlamış olan Klein, aradan 26 yıl geçse de Porter’ın öldürülmüş olduğu New York’un 46. Bölge’sinde bulunan apartmanın küflü bodrum katına inerek eski yığınların içinde kanıt aramaya girişti. Fakat bir sonuca ulaşamadı.

TIRNAKLAR ARASINDAN ÇIKAN DOKU PARÇALARI İNCELENMEMİŞ

Davada elle tutulur bir ipucu olmaması sebebiyle Bronx polis departmanında teğmen ve bununla birlikte “kriminal tarihçi” olan Sean O’Toole’u ziyaret eden Klein, davanın çıkmazda bulunduğunu ve bundan dolayı ofise girer girmez, “Bana elle tutulur iyi bir şey ver Teğmen!” söylediğini hatırlıyor.

26 yıl ilkin işlenen cinayetle ilgili kimi araştırmalar icra eden O’Toole, Klein’e istediği ipuçlarını vermiş. Derhal dosya dolabını açan ve araştırma klasörünü çıkartan Teğmen, “Ilkin bana gelmeliydin!” diyerek Klein’in elini rahatlatmış.

Peki neler vardı dosyanın içinde?

Dava dosyada 1996 senesinde işlenen katliam mahallinin tüm ayrıntıları üstünde özenle durulmuştu. Klein dosyayı açar açmaz, Porter’ın mutfağının, oturma ve yatak odasının temizliğine dikkat etti. Katil evi baştan sona temizleyerek tüm ipuçlarını ortadan kaldırmıştı. 

Öteki garip ayrıntılar adli tıp raporunun satır aralarında geçiyordu. Porter’ın 6 aylık hamile olduğu bilgisinin yanı sıra, katille boğuştuğunu gösteren işaretler vardı. Öldürülen kadının tırnakları içinde doku parçaları bulunmuş, fakat bu örnekler laboratuvarda incelenmemişti.

Bu kadar büyük bir ihmalin gözden iyi mi kaçtığını sorgulayan dedektif Klein, durakladı ve eğer doku örneklerine ulaşabilirse detaylı bir DNA analiziyle katile ulaşabileceğini düşündü.

Ertesi gün ilk iş adli tıp laboratuvarını arayan Klein, yetkililerle konuştuktan sonrasında örnekleri bulmanın aylar süreceğini öğrendi. Meşhur dedektif, yetkililerden örnekleri ne olursa olsun bulmalarını istedikten sonrasında telefonu kapattı.

Şimdi yapılması ihtiyaç duyulan, ihtimaller içinde şüphelilerin listesini çıkartmaktı.

KATİLİN KİMLİĞİ 2021 YILINDA TESPİT EDİLDİ

Raporları ve görgü tanıklarının ifadelerini detaylı inceleyen dedektif Klein, şüpheli listesini iki kişiye kadar daralttı. Şüphelileri teker teker ziyaret eden Klein, görüşmelerin sonucunda cinayetle ilişkilendirecek bir ipucu bulamamıştı. Derken adli tıptan merakla beklenen haber geldi. 2021 yılı Şükran Günü’nde uzmanlar doku örneklerine ulaştı.

Sonuçlar Klein için de sürpriz olmuştu. Porter’ın tırnakları arasından çıkan dokular, dava dosyasında adı geçmeyen ve daha ilkin saldırı suçlamasıyla yargılanan Gregory Fleetwood ismindeki bir adama aitti.

Porter cinayetini işlediği kabul edilen Fleetwood’un bu cinayetten 12 yıl ilkin, 21 yaşındaki Denise Wiggins’a saldırı ettiğini ortaya çıkartan dedektif Klein, Fleetwood hakkında bulabildiği tüm belgeleri bir araya getirmeye karar verdi. 

Wiggins davasındaki ayrıntılar üstüne giden Klein, raporları incelediğinde 21 yaşındaki genç kızın Bronx’taki Davidson caddesinde yaşadığını ve 6 Ağustos 1984’te bir arkadaşıyla birlikte Manhattan’a giden trene bindiğinde Fleetwood ile ilk kez karşı karşıya geldiğini tespit etti.

KATİLİN YAKALANMASI İÇİN WIGGINDS BÜTÜN YAŞADIKLARINI ANLATTI

Wiggins, polise verdiği ifadede trende karşılaşmış olduğu Fleetwood’u akşam 18.00’e kadar tekrar görmediğini, Manhattan’da yürürken mağazanın köşesinden döndüğü anda büyük bir elinağzını sıkıca kapadığını söylemişti.

Fleetwood’un kendisini bir daireye sürüklediğini söyleyen Wiggins, ortalama 13 saat süresince onlarca defa tecavüze uğradığını ve bilincini kaybedene kadar Fleetwood’un kendisini boğduğunu söylemiş oldu. Kendine ulaştığında Fleetwood gitmesine izin verdiğini söyleyen Wiggins, eve döndüğünde gözlerini kapatıp intihar etmeyle, polise gitme içinde gidip geldiğini söyledi.

Polise başvuran Wiggins’ın ifadesi sonucunda  8 Ağustos 1984’te tutuklanan Fleetwood, birinci aşama tecavüzle suçlandı fakat 6 gün sonrasında özgür bırakıldı.

Wiggins, yaşadıklarını geride bırakmak için Cenup’e taşındı. Dedektif Klein, aradan geçen uzun yılların arkasından Fleetwood’un tutuklanması için başlatmış olduğu soruşturmada Wiggins’in de kapısını çaldı.

Bu olayın tekrardan hatırlatılması travmalarını canlandırsa da aynı insanın bir hanımı öldürmüş olduğu ihtimali Wiggins’i harekete geçirmeye yetti. 1984’te yaşadıklarını en ince ayrıntısına kadar Klein’e özetleyen Wiggins, katilin tam profilinin çıkartılması açısından oldukça mühim bilgiler verdi.

KATİL SAVCIYLA ANLAŞTI MİLLER CİNAYETİNDEN 5 YIL HÜKÜM GİYDİ

Fleetwood ile ilgili ayrıntıları araştıran dedektif Klein, soruşturmada ilerledikçe ciddi bir suçluyla karşı karşıya bulunduğunu anlamış oldu. 1984’te hapisten çıkan Fleetwood’un 7 Ağustos 1987’deki ikinci hedefi hamile Linda Miller idi.  

Kadının cansız bedeni Bronx’taki Corsa Caddesi’ndeki Fleetwood’un oturmuş olduğu dairede bulunmuştu. Fakat bu davada değişik bir yol izleyen Fleetwood, polisi kendi aramıştı.

Miller ile sokakta tanıştığını söyleyen Fleetwood, uyuşturucu kullandığını ve kendisini kaybetmiş olduğu için Miller’a onlarca defa vurduğunu söyledi. Polis sorgusunda kendinden geçtiğini ve uyandığında genç kadının cansız bedeniyle karşılaştığını söyleyen Fleetwood, polisi kendisinin çağırdığı üstünde bilhassa durdu.

Sorguda satır içinde geçen mühim bir detay dedektif Klein’in bakış açısından kaçmamıştı. Fleetwood, memurlara onlar ulaşmadan önce odayı detaylı temizlediğini ve topladığını söylemişti.

Adli tıp Miller’ın boğularak öldürülmüş bulunduğunu tespit edince, Fleetwood’u ikinci aşama cinayetle suçladı. Hakkaniyet sistemiyle adeta alay eden Fleetwood, Bronx savcılarının “gizli saklı” bir mevzu hakkında teklif ettikleri anlaşmayı kabul ederek cezada indirim aldı. 13 Aralık 1988’de hapse giren Fleetwood, 4 Ağustos 1994’te tahliye oldu. Arkasından soğuk kanlılıkla katliam işlediği Davidson Caddesi’ne geri döndü.

26 yıl önce işlenen korkunç cinayet, hapishanedeki fısıltı ile çözüldü

Gregory Fleetwood’un tutuklanama anı.

26 YIL SONRA KELEPÇELENDİ

2022 yılının yaz ayında dedektif Klein, davaya ilişkin tüm ipuçlarını ayrıntıyla bir araya getirmeye uğraştı. 20 aylık çalışmanın tek bir amacı vardı; o da Fleetwood’un en ağır cezayla yargılanmasını sağlamak.

20 aylık emek verme uzunlukta kanıtlar ve ortaya atılan yeni sorulara yanıtlar arayan Klein, Fleetwood’a kelepçe takılacak ana kadar tüm detaylı bir şekilde plânladı.

Geçtiğimiz senenin 8 Ağustos’unda plakasız bir aracı takip eden takımlar, Fleetwood’un Bronx’taki Gun Hill Road civarlarındaki Laconia Caddesi’nde Porter’ın öldürülmüş olduğu yerden yalnız 8 kilometre uzaktaki apartmanına girdiğini tespit etti.

Polis ekipleri, 26 yıl sonrasında işlenen cinayetin failini yakalamak için düzenledikleri operasyonu başlattı. Insanın kaçabileceği tüm alanları tutan polisin önünde beliren dedektif Klein, apartmandan çıkan Fleetwood’un yanına yaklaştı. Bugün 66 yaşlarında olan Fleetwood, uysal, sakin, alçakgönüllü ve şaşkın gözlerle Klein’e bakıyordu.

Dedektif Klein, Porter cinayetiyle ilgili Bronx Katliam Masası’nda konuşacaklarını söylemiş oldu ve ellerini arkadan kelepçeleyerek yaşlı adamı otomobile bindirdi. Merkezde delilleri Fleetwood’un önüne koyan Klein, ikinci aşama cinayetten suçlandığını söyleyerek, 66 yaşındaki başat karşısına çıkarttı.

‘ADALET ER GEÇ TECELLİ EDECEK’

Geçtiğimiz yıldan bu yana devam eden davanın duruşmalarını takip eden dedektif Klein, Porter cinayetinin tek görgü tanığı olan ve bugün 30’lu yaşlarına girmiş olan Jeremy Porter ile görüşmeyi sürdürüyor.

Anası gözleri önünde öldürülen Jeremy Porter, cinayetin derhal arkasından New York’un Sullivan County kırsalındaki Dairyland Yolu’nda büyükannesiyle beraber yaşayarak, korkulu hatıralardan birazcık olsun uzak büyüdü.

Liseden sonrasında New York’a üniversite okumak için geri dönen Jeremy, yarı zamanlı işler yaparak geçimini sağlıyor. Dünyadaki tek arzusu ise annesinin ölümüne yol açan kişinin yargı önüne çıkarak ceza evine girmesiydi.

Gözaltına alınan Fleetwood’un arkasından Jeremy’i ziyaret eden dedektif Klein, adaletin er geç tecelli edeceğini genç adama bir kez daha yeniden etti.