Son dakika haberi… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa 897 Afet Konutu Temel Atma ve 659 Konut, 61 Dükkânın Anahtar Teslim Töreni’nde konuşma yapmış oldu. Muhalefete sert sözlerle yüklenen Erdoğan “Aralarındaki fay hatlarıyla baş edemeyip kafa göz birbirine girenlerin 14 milyonun yaşamını etkileyen felaketin üstesinden gelmesi mümkün değil” dedi. Erdoğan, “Yaşam pahalılığı başta olmak suretiyle ekonomik sıkıntıları gene biz çözeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Son dakika: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa 897 Afet Konutu Temel Atma ve 659 Konut, 61 Dükkânın Anahtar Teslim Töreni’nde açıklamalarda bulunmuş oldu. Erdoğan, 6 Şubat’ta yaşanmış olan Kahramanmaraş merkezli depremlerde Şanlıurfa’da 12 bin 728 binadaki 22 bin 464 bağımsız bölümün kullanılamaz hale geldiğini belirterek, “Bölge genelinde ise bu rakamlar 311 bin binadaki 872 bin bölüme ulaşıyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yapmış olduğu konuşmada, merasim alanındaki katılımın görkemli bulunduğunu belirterek, caddelerdeki yoğun ilgi sebebiyle havaalanından ortalama 1 saatte merasim alanına gelebildiklerini söylemiş oldu. Şanlıurfalıların, merasim alanındaki muhabbeti 14 Mayıs’ta değişik bir bayrama çevireceklerine inandığını vurgulayan Erdoğan, yarın algı edilecek Kadir Gecesi ile Ramazan Bayramı’nı kutlama etti.
“ŞANLIURFA İLE ARAMIZDA GÜÇLÜ BİR BAĞ VAR”
Ramazan Bayramı’nın zelzele bölgesindekiler başta olmak suretiyle tüm millete, İslam alemine, tüm insanlığa hayırlar getirmesini, huzura ve felaha vesile olmasını dileyen Erdoğan, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Burası Hazreti İbrahim’e ateşi gül bahçesi eyleyen, Hazreti Eyüp’ün yaralarına merhem olan şehirdir. Burası nice mazlumlara, mağdurlara, nice gönül sultanlarına kucak açan, yüklerini omuzlayan, ekmeğini, suyunu paylaşan şehirdir. Burası insanlığın, tarihin derinliklerindeki köklerini aramış olduğu, medeniyetlerin izini sürdüğü bir şehirdir. Urfa’yı idrak etmek için ilkin Türk’ü, Kürt’ü ve Arap’ı ve bu şehrin tüm renkleriyle kucaklaşmak gerekiyor. Biz bu şehri, her bir ferdiyle, toprağının her karışıyla, ona şanlı unvanı veren cesaretiyle, bölgesini çekicilik merkezi meydana getiren bereketiyle seviyoruz. Urfa, sevincini de hüznünü de türküleriyle, gazelleriyle özetleyen, söyleyen, söyleten bir şehirdir.”
“Sevgili Urfalılar, bu şehri, Mukim Tahir, Bekçi Bakır, Tenekeci Mahmut, Kazancı Bedih söyler. Ne diyor Urfalı Nabi? ‘Gonca gülsün, gül açılsın, cuy feryat eylesin, sen dur ey bülbül birazcık, gülşende yarim söylesin’ ifadelerini kullanan Erdoğan, 14 Mayıs’ta her insanın susacağını, Şanlıurfa’nın konuşacağını söylemiş oldu.
“14 Mayıs’ta Şanlıurfa öyleki bir konuşacak ki tüm adım atar buraya dönecek, tüm gözler burayı takip edecek. Şanlıurfa ile aramızda gönülden gönüle giden kimsenin anlayamayacağı kadar kuvvetli bir bağ vardır.” ifadelerini kullanan Erdoğan, 14 Mayıs’taki seçimler için alandakilerden destek istedi.
6 ŞUBAT DEPREMLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat’ta ülkenin tarihinin en geniş alanında yaşamış olduğu şiddetli depremlerle sarsıldığını anımsattı. Aslolan büyük yıkımın depremin merkezi Kahramanmaraş ile Hatay, Malatya ve Adıyaman illeri ek olarak Gaziantep’in iki ilçesinde yaşandığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu depremlerden etkilenen şehirlerden birisi de Şanlıurfa idi. Tespitlere gore Şanlıurfamızda 12 bin 728 binadaki 22 bin 464 bağımsız bölüm kullanılamaz hale geldi. Bölge genelinde ise bu rakamlar 311 bin binadaki 872 bin bölüme ulaşıyor. Zelzele haberini alır almaz devleti ve milletiyle tüm imkanlarımızı bu bölgeye taşıdık. Arama kurtarma faaliyetleri, gıdadan giyeceğe ve barınmaya kadar acil yardım gereksinimleri, yıkıntı kaldırma emek harcamaları derken kalıcı konutların yapım safhasına da geldik.”
Depremde yaşamını kaybeden 50 bin üstündeki vatandaşa bir kez daha rahmet, yakınlarına sabırlar dileyen Erdoğan, “Yaşadığımız coğrafyanın güzelliklerinden istifade ettiğimiz şeklinde zelzele ve sel şeklinde külfetlerine de katlanmak durumundayız. Nitekim Şanlıurfa, depremin peşinden bir de sel felaketiyle sınav oldu. Sel felaketinde yaşamını kaybeden yurttaşlarımıza da Tanrı’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı niyaz ediyorum.” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde ölenleri geri getirmenin mümkün olmadığını fakat afetlerin yaralarını sarmanın, kayıpları telafi etmenin, boyunlarının borcu bulunduğunu belirten Erdoğan, depremin peşinden başlattıkları çalışmalarla şimdiden kalıcı konutların inşaatlarının yükselmeye başladığını söylemiş oldu.
“DEPREM BÖLGELERİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
Erdoğan, 319 bini bir yıl içinde teslim edilecek şekilde 650 bin yeni konut yapmış olup, zelzele bölgelerini ayağa kaldıracaklarını ifade ederek, “Hatta bayramda, inşası tamamlanan ilk köy evlerimizin hak sahiplerine teslimini gerçekleştireceğiz. Dünyada bu çaplı bir felaketin üstünden bir tek 2,5 ay geçtikten sonrasında vatandaşlarını yuvalarına kavuşturmaya başlayabilecek başka bir devlet yok. Başka bir yönetim de yok.” diye konuştu.
“Zira biz bu milleti seviyoruz. Zira bu millete aşkla bağlıyız. Zira biz bu millete hizmet etmeyi şereflerin en büyüğü olarak görüyoruz. Zira biz bu milletin derdiyle dertlenmeyi, her meselesine çözüm bulmayı hayatımızın merkezine koyuyoruz.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu hissiyat ve şevkle 21 yılda ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma atılımları kazandırdık. Bu sayede yaşanmış olan tüm felaketlerin izlerini üstün dereceli sürede silmeyi başardık. Bu anlayışla bilim insanlarınca ‘asrın felaketi’, yaşayanlar tarafınca ‘minik kıyamet’ olarak tanım edilen zelzele yükünün altında kalmadık. Depremde yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırırken, bir tek konut yapmakla da kalmıyoruz. Okuluyla, hastanesiyle, altyapısıyla, parkıyla, iş yerleriyle adeta yeni şehirler inşa ediyoruz. Bu kapsamda Şanlıurfa’mızda da 8 bini konut, 3 bini köy evi olmak suretiyle, 11 bin ev yaparak, depremzedelerimizi yeni yuvalarına kavuşturacağız. Şehirlerdeki konutları zemin artı 3 yada 4 kat, köy evlerini ise ahırı, bahçesi ve öteki kısımlarıyla tek kat olarak yapıyoruz. Her gün binlerce yeni konutun sözleşmesi yapılıyor, inşasına başlanıyor. Ikimiz de zelzele şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerde yeni konut projelerimizin temellerini atıyor, daha ilkin tamamlananların da anahtarlarını teslim ediyoruz.”
“ONLARI KENDİ HALLERİNE BIRAKIN”
Bugün Şanlıurfa’da Birecik ve Eyyübiye ilçelerindeki ortalama 900 zelzele konutunun temelini atacaklarını, 659 konut ve 61 dükkanın da açılışını gerçekleştireceklerini aktaran Erdoğan, depremden sonraki 5’inci günde Şanlıurfa’ya gelmiş olarak durumu yerinde gördüğünü, şimdi konutların temel atılması dolayısıyla Şanlıurfa’da bulunduğunu söylemiş oldu.
Hem Şanlıurfa hem öteki zelzele şehirleri, eskisinden daha iyi bir seviyeye gelene kadar, vatandaşların yanında olmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bazı zelzele turistlerinin buralara gelip, fotoğraf çektirip, söylev atıp döndüğünü görüyoruz. Bunların kimler bulunduğunu biliyorsunuz ki değil mi? Bunlara lüzumlu dersi 14 Mayıs’ta vermeye hazır mıyız? Gerçi bunların daha kendilerine hayrı yok ki ülkenin ve milletin dertlerine derman olsunlar. Daha kendi aralarındaki fay hatlarıyla baş edemeyip kafa, göz birbirine girenlerin, 14 milyon insanoğlunun yaşamını etkileyen bir felaketin üstesinden gelmesi aslına bakarsanız mümkün değil. Bunun için onları kendi hallerine bırakın. Varsınlar, kendi kendilerine koalisyonculuk oynasınlar, makam, mevki dağıtsınlar, ona, buna höykürsünler, altı boş vaatlerle atıp tutsunlar. Varsınlar PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütlerinin eteklerinin altına girip, onlardan medet umsunlar. Varsınlar Yasin Börü’nün azmettiricilerini, Seyahat olaylarının planlayıcılarını, eli kanlı katilleri özgür bırakma sözü versinler. Varsınlar emperyalistlerin asırlık heveslerinin oyuncağı olmak için büyükelçilere sözler versinler. Onlardan gizli saklı, saklı talimatlar alsınlar. Biz milletimizle beraber kendi işimize bakacağız, kendi geleceğimize bakacağız.”
“SEÇİM KİRLİ PAZARLIKLARLA KAZANILMAZ”
Türkiye’deki muhalefetin, başka hiç kimseye gerek olmadan, kendi kendisiyle yeterince uğraştığını ifade eden Erdoğan, “Neredeyse 30 yılı kabul eden yöneticilik hayatımızda, milletin gücünün üstünde güç olmadığını sayısız örneğiyle gördük, vesayet odaklarına da gösterdik.” dedi.
Erdoğan, seçimin, tv ekranlarında, toplumsal medya mecralarında, dört duvar aralarında meydana getirilen kirli pazarlıklarla kazanılmadığının altını çizerek, şöyleki konuştu:
“Seçim ilkin milletin gönlünde, sonrasında sandıkta kazanılıyor. Milletim benim buna hazır mı? Milletimiz, seçim günündeki tercihi için kararını, karşısındaki cumhurbaşkanı adaylarına, ittifakları oluşturan partilere bakarak veriyor. Soruyorum sizlere, adayları gördünüz mü? Gördünüz. Adayları bugüne dek yaptıklarıyla kantara çektiniz mi? Çektiniz. Adayları ülkeyi ve millete yapacakları hizmetleri gösteren vizyonları ile ölçüp, biçtiniz mi? Öyleyse yine soruyorum size, gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edeceksiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Ülkemizin siyasal, ekonomik, askeri, diplomatik gücüyle dünyada hak etmiş olduğu yeri alması için kime güvenirsiniz? Cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz ‘Türkiye Yüzyılı’nı kime emanet edersiniz? Bu sorulara aklı ve vicdanıyla yanıt veren her insanın yeri, inanıyorum ki bu kardeşinizin yanı olacaktır, Cumhur İttifakı’nın yanı olacaktır. Seçim tercihi, öyleki öfkeyle kalkarak, küserek, tepkiyle hareket edilerek verilecek bir karar değildir. Noter masası değil, kumar masası değil. Güzel, peki orada ne işin var, öyleki mi? Bu ülkenin geçtiğimiz 21 yıldaki tüm meselelerini iyi mi biz çözdüysek, bugünkü sıkıntılarının çözüm adresi Tanrı’ın izniyle gene biziz.”
“ÖTEKİLER SADECE KONUŞMAYI BİLİR”
“Ötekiler, bir tek sıkıntıları biliyor. Biz ise hem sıkıntıları hem çözüm yollarını biliyoruz. Ötekiler bir tek gözünü iktidarın nimetlerine dikmiş, biz ise iktidarın, ülkenin ve milletin hayrı için iyi mi kullanılacağını biliyoruz.” diyen Erdoğan, Şanlıurfa Havalimanı’nı, havalimanı yollarını, Harran Üniversitesini kendilerinin yaptığını hatırlattı.
Erdoğan, bu hizmetleri bundan sonrasında da yapacaklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
“Ötekiler bir tek konuşmayı bilir, biz ise söylediğimiz her şeyi yapmayı namus borcu olarak biliyoruz. Depremde yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı söyledik. Yaşam pahalılığı başta olmak suretiyle, ekonomik sıkıntıları gene biz çözeceğiz. Ulusal gelirimizi iyi mi 21 yılda 3 bin 600 dolardan 10 bin 650 dolara çıkardıysak her bir insanımızı hayal etmiş olduğu refah seviyesine ulaştırmak da bizlere nasip olacaktır. Biz yaparız, bunların yapacağı hiçbir şey yok. Salgınından savaşına kadar, dünyada yaşanmış olan krizleri sizler de takip ediyorsunuz. Türkiye, küresel krizleri bir tek başarıyla göğüslemekte kalmıyor, fırsata dönüştürecek programlar da uyguluyor.” (AA)