BM Genel Kurulu Salonu’nda Emine Erdoğan, çevre ve iklim mevzusunda dünyayı uyaran oldukca mühim bir konuşma yapmış oldu. Müslüman bir karı önderliğinde dünya, çevre ve iklim sorununa çözüm arayacak. Dünyanın gelecekteki en büyük problemi olan temiz besin, temiz hava ve temiz su sorununa Emine Erdoğan’ın önderliğinde 105 ülkeden ilk olarak hanımefendilerin verdiği destekle çözüm üretilecek. Bu çalışmalarda ise Sıfır Atık Projesi örnek alınacak. Sıfır Atık Projesi bugüne dek yurt içi ve yurt dışından sayısız ödüller aldı şimdi ise artık bir dünya markası oldu.
Bundan 30 yıl ilkin can alan çöp dağları bugün Emine Erdoğan’ın önderliğinde yürütülen Sıfır Atık Projesi’yle yeşil kalkınma hamlesi olarak dünyaya açıldı.
İlk kez bu yıl etkinliklerle kutlanan 30 Mart Ulaslararası Sıfır Atık Günü için New York’ta Birleşmiş Milletler’de (BM) de bir konuşma icra eden Emine Erdoğan dünyadaki adaletsizliği değiştirebilmek için atılacak ilk adımlardan birisinin çevre ve iklim alanında bulunduğunu belirtti. Zira gelişmiş ülkelerin fütursuzca ürettiği çöplerin azca gelişmiş ülkelere gönderilerek “kurtulmaları”nın hem iklimsel hem de dünyadaki hakkaniyet ve eşitliğe büyük zarar verdiğine dikkat çekti. Bu adaletsizliğin önüne geçmek için de ilk olarak gelişmiş ülkelerden başlayarak israfın önüne geçmek icap ettiğinin altını çizen Erdoğan bu mevzuda da Peygamber Efendimizin (sav) “ırmak kıyısında olsan bile suyu israf etme” hadisini hatırlattı. Çöplerden kurtulmanın yolu onları “gözümüz görmesin” diyerek azca gelişmiş ülkelere göndermek değil daha azca çöp üretip bu mevzuda toplumları bilinçlendirmek bulunduğunun altını önemle çizen Erdoğan, bu mevzuda da Türk toplumunun israfı önlemek adına yüzyıllardır almış olduğu önlemlerden örnekler verdi.
MÜSLÜMAN KADIN KÜRSÜDE
Emine Erdoğan’ın kürsüde dile getirmiş olduğu Sıfır Atık Projesi aslına bakarsak bir Müslümanın yaşamış olduğu çağdaki vazife ve sorumluluğun da altını çizen bir emek verme. Bu yüzden de bu mühim projenin dünyada ses getirmesi şu açıdan da oldukca mühim: Müslüman bir karı tarafınca dünyanın en mühim sorununa bir rol model sunuluyor.
Hatırlayacağınız şeklinde hepimize çocukken dinimizle ilgili anlatılan ilk data “Temizlik imandandır” hadisidir. Gene “Yeryüzü bana mescit kılındı” hadisi çocuk yaşta zihnimize işlenmiş bir başka öğretidir. Biliriz ki “mescit” O’na secde edilen yer anlama gelir. Eğer dünya bizim mescidimizse her Müslümanın görevi de Tanrı’ın evi kabul ettiğimiz mescidi kısaca yeryüzünü temiz tutmaktır. Şu sebeple yeryüzü artık her Müslüman için mukaddes kabul edilmiştir. Çocukken pikniğe gittiğimizde ağaçlar altında seccadesiz huşuyla namaz kılan büyüklerimizi ve bu hadisi bu yüzden asla unutmam. Ek olarak Emine Erdoğan’ın da konuşmasında hatırlattığı “Irmak kenarında olsanız dahi abdest alırken israftan kaçının” uyarısı vardır ki bu da bizlere her durumda israftan uzak durmamız icap ettiğini öğütler. Gene “Yiyiniz, içiniz israf etmeyiniz” ayeti bugün pek oldukca iş yerinin yemekhanesinde ya da restoranlarda karşımıza çıkar. Böylece her Müslüman, çevre ve israf mevzusunda en mühim görevini çocukluğundan itibaren algılamış olur. Yediğimiz içtiğimizden, kullandığımız sudan tutun da ev, çevre ve gövde temizliğimize kadar geniş bir çerçevede büyük bir sorumluğa doğal olarak tutuluruz. Şu sebeple “İnsanoğlu yeryüzüne halife kılındı” ayetini hatırlarız daima. Her Müslümanın çocukluğundan itibaren israftan kaçınması ve doğayı Tanrı’ın evi olarak kabul edip onu tertemiz tutması beklenir. İşte bu mesuliyet ve bilinçle hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi’nin ülkemizden sonrasında da dünyada kabul görmesi ve artık 30 Mart Internasyonal Sıfır Atık Günü olarak her yıl bu mevzuda farkındalık oluşturacak işlere imza atılması bizim için oldukca önemlidir.
MÜSLÜMANIN GÖREVİ ÇEVREYİ TEMİZ TUTMAK
İslam dini israftan kaçınmanın altını önemle çizerken kapitalizm sistemi onlarca senedir dünya halkını daha oldukca tüketmesi için teşvik etti. Tüketimin teşvik edilmesiyle beraber de daha oldukca ürün elde etmek için her yol denendi. Kimyasal gübreyle topraktan bire on verim alındı, moda sektörü “Bir giydiğini yine giyme” diye dayattı. Ambalajlı ürünler raflarda tüm albenisiyle yerini aldı. “Tek kullanımlık” peçeteler, plastik eşyalar, aksesuarlar hayatımızın eğer olmazsa olmazı oldu. Böylece kısa sürede dünya, devasa bir çöplüğe dönüştü. Emine Erdoğan’ın da konuşmasında dile getirmiş olduğu şeklinde gelişmiş ülkelerin başa çıkamadığı bu çöp dağlarının azca gelişmiş ülkelere boşaltması bizi sorumluluktan kurtarmaya yetmedi. Şu sebeple tahrip olan tabiat, biriken çöp dağları, kirlenen sularla beraber “Ortak evimiz dünya” yı yok etmeye başladık. Şimdi ise geleceğimizi tehdit eden bu ortak sorunumuzla hep beraber el ele vererek savaşım etmek zorundayız. Temiz havaya, temiz gıdaya ve temiz suya hepimizin ihtiyacı var. Eğer bunun için hep beraber savaşım etmezsek salgın hastalıklardan, organik afetlerden tamamımız nasibimizi alacağız. Nitekim oldukca büyük organik felaketler yaşıyoruz da… Robotlardan, suni zekâdan bahsettiğimiz bir çağda insanoğlu hızla gelişen teknolojinin en ileri seviyesine doğru hızla bir seyahat yaparken öteki taraftan da doğaya verdiği zarardan dolayı milyonlarca insanoğlunun açlık ve susuzluk tehlikesi söz mevzusu. İklim krizinin ağır faturası olacağına dikkat çeken Erdoğan kürsüde elini kaldırarak “Dünya beşten büyüktür” derken bununla birlikte bir Müslüman hanım önderliğinde dünyanın hızla sürüklendiği felakete de “Dur” diyor. Şimdi sıra bu dur çağrısına ses verip bu sesi daha gürleştirmekte.
ÖDÜLLER ALAN BİR PROJE
Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Projesi, yalnız ses getirmekle kalmadı pek oldukca internasyonal ödülün de sahibi oldu. Ülkemizin öncülüğünde bu yıl ilk kez 30 Mart Internasyonal Sıfır Atık Günü’nün ilk kutlamasına şahitlik etmek bizim için de gurur vericiydi. Erdoğan’ın himayesinde süregelen bu mühim proje artık bir dünya markası. Erdoğan ise konuşmasının arkasından yaptığımız sohbette Sıfır Atık Projesi’ni anlatırken “Ben netice almayacağım hiçbir işe girmek istemem, kesinlikle sonucunu görmek isterim” demesi boşuna değildi.
BM’DEN NOTLAR
BM’de 12 salon var ve her salonda ayrı bir mevzu konuşuluyor. En büyük salonda ise sıfır atık konuşuldu.
BM girişinde dünyadaki susuzluk ve iklim sorununa dikkat çeken bir fotoğraf sergisi var. Dünyadan çeşitli fotoğraf karelerinin yer almış olduğu sergide Türkiye’den ise Tuz Gölü’nden ve Antalya’dan iki kare içeriyor.
30 Mart Dünya Sıfır Atık Günü Birleşmiş Milletler Hususi Oturumu’na katılmak için New York’a gelen Sırbistan First Lady’si Tamara Vucic Erdoğan’a tam destek verdi. Ondan sonra Erdoğan, Vucic’i Türkevi’nde ağırladı. Ek olarak gene oturuma katılmak için Azerbaycan Ulusal Meclis Başkanı Sahibe Gafarova da Newyork ‘a gelenler içinde.
Emine Erdoğan, 6 yıl ilkin Türkiye’de başlattıkları ve tüm dünyaya yayılan Sıfır Atık Projesi ile büyük dönüşümler başlatabileceklerini gösterdiklerine işaret etti. Bu büyük dönüşüm hem vatanımızda hem de dünyada bununla birlikte bir karı hareketi olarak öne çıktı. Erdoğan, 105 ülkenin First Lady’lerinden toplamış olduğu imzalarla tam destek aldı. Müslüman bir karı önderliğinde dünyanın geleceği için atılan oldukca mühim bir emek verme olarak tarihte yerini alacak.
“Türkiye olarak küresel hiçbir meseleye kayıtsız kalmadığımız şeklinde çevre sorunlarında da çözümün bir parçası olma kararlığımızı sürdürüyoruz” diyen Erdoğan, sivil cemiyet gönüllüleriyle çabaları daha geniş kitlelere yaymak için “Sıfır Atık Vakfı”nı kurduklarının da müjdesini verdi.
Konuşma genel kurulda büyük beğeni aldı.
Öte taraftan Erdoğan, Sıfır Atık Projesi kapsamında vatanımızda geri kazanılan milyonlarca atık ile 650 milyon ton ham madde tasarrufu sağlandığını deklare etti.